Dilara Kahyaoğlu
2014
2014
Amaç: Haritalar ve bir
tarihsel belge (günlük) kullanılarak Kartacalıların belki de ilk kâşiflerden
olduğunu keşfeder, günümüz coğrafyası ile karşılaştırarak, günlükte sunulan
dünyayı canlandırmayı dener.
Kilit Beceriler: Araştırma, Harita Okuma, Canlandırma, Eleştirel Düşünme
Kaynak 1:
Denizci Hannon’un Batı
Afrika Gezisinde Tuttuğu Notlar…
Bu, Herakles Sütunları’nın ötesindeki Libya
memleketlerine yolculuk yapan ve Kronos Tapınağı’nda da yücelen Kartaca
Kralı [Basileos] Hannon’un,
öyküsüdür.
Sütunların
ötesinde iki gün seyrettikten sonra Thymiaterion adlı ilk şehri bulduk. Şehrin
altı büyük bir düzlüktü. Oradan
batıya giderek, ağaçlarla kaplı Soloeis adlı Libya burnuna vardık. Burada
Poseidon’a bir tapınak adadık. Yarım gün doğuya seyrederek, bir göle ulaştık.
Denizden fazla uzak değildi ve fillerin ve diğer vahşi hayvanların yediği çok
uzun sazlarla kaplıydı [Poseidon orijinal metinde olmayabilir].
Yolculuğumuza
devam ederek, Libya’da akan geniş nehir Lixos’a ulaştık. Göçebe kavim Lixitler,
onun yanında sığırlarını otlatıyorlardı. Onlarla biraz zaman geçirdik ve
arkadaş olduk. Onların
arkasında düşman Etiyopyalılar, vahşi hayvanlarla dolu geniş bir alanı
kaplıyorlardı. Arazileri, Lixos’un içinden aktığı yüce dağlarla çevriliydi.
Lixitlere göre bu dağların arasında garip insanlar (attan hızlı koşan mağara
adamları) yaşıyordu. [Etiyopyalılar sözcüğü, yanık yüzlü insanlar anlamına
geliyor. Bir zamanlar siyah Afrika halklarına verilen ortak isimdir. Yüce
dağların Anti Atlaslar olduğu varsayılır].
Lixitler
arasından tercümanlar alarak iki gün boyunca çöl kıyısını takiben güneye
seyrettik.Oradan
ayrılıp Chretes adlı bir nehri geçtik ve Kerne’den büyük üç adanın bulunduğu
bir koya ulaştık. Buradan bir günlük mesafede, hayvan postlarına bürünmüş
vahşilerle dolu olan koca dağların sarktığı koyun sonuna vardık. Taşlar atarak
karaya çıkmamıza engel oldular ve bizi uzaklaştırdılar.
Oradan
ayrılarak, timsahların ve su aygırlarının cirit attığı başka bir geniş nehre
ulaştık. Oradan Kerne’ye döndük. Oradan
güneye 12 gün boyunca seyrettik. Yaklaştığımızda bizden kaçan Etyopyalıların
oturduğu kıyıya yakın kaldık. Bizim Lixitlere göre bile konuştukları dil
anlaşılmaz.
Son gün bazı
yüksek dağların yakınlarına demirledik. Dağlar, aromatik ve rengarenk kütükleri
olan ağaçlarla kaplıydı. Dağların
çevresinde iki gün seyrettikten sonra kara tarafı düzlük bir arazi olan uçsuz
bucaksız bir denize ulaştık. Gece boyunca belirli aralıklarla yanıp sönen
büyüklü küçüklü ateşleri gözledik.
Buradan su
aldıktan sonra, tercümanlarımızın Batı’nın Boynuzu dedikleri çok büyük bir koya
varana kadar kıyı boyunca beş gün daha seyrettik. İçinde, geniş bir ada ve onun
içinde deniz gibi tuzlu bir lagün, onun da içinde başka bir ada vardı. Burada
karaya çıktık. Gündüz, ormandan başka bir şey göremiyorduk ama gece, pek çok
ateş fark ettik, flüt, zil ve tam-tam sesleriyle kalabalıkların haykırışlarını
duyduk. Korktuk ve rahiplerimiz buradan ayrılmamızı önerdiler.
Çabucak ve
korku içinde oradan ayrıldık. Dört gün boyunca seyrettikten sonra gece
alevlerle dolu kıyıyı gördük. Ortada diğerlerinden uzun ve açıkça yıldızlara
uzanan büyük bir alev vardı. Gündüz olunca bu, Tanrıların Arabaları denen çok
yüksek bir dağa dönüştü [bu dağın Kamerun Dağı olduğu düşünülmektedir].
Ateş
sellerinden uzaklaşıp, üç gün sonra Güney’in Boynuzu denen koya ulaştık.
Bu körfezde,
ilkine benzer, iç lagünündeki küçük adada birçok vahşiyi barındıran bir ada
vardı. Tercümanlarımızın goril
dedikleri kıllı vücutlu kadınlardı çoğu. Kovaladıysak da hiç erkek
yakalayamadık, hepsi kaçtı, çok iyi tırmanıcı oldukları için kendilerini taş
atarak savundular. Bununla birlikte, kendilerini taşıyanları ısırıp
tırmalayarak gelmeyi reddeden üç kadın yakaladık. Böylece onları öldürdük ve derilerini
yüzüp Kartaca’ya getirdik. Erzağımız azaldığı için daha ileri gitmedik.
Kaynak: http://tayfuntimocin.blogspot.com/2008/04/hannonun-seyir-defteri.html (kısaltılarak alınmıştır)
Kaynak 2:
Kartacalı
Denizciler, Dünyanın Sınırında
Fenikeliler
İlkçağ’ın en iyi denizcileri olmakla ünlüydüler. Denizcilik denize yakın
konumları sayesinde gelişti. MÖ III. binlerden itibaren Mısır’a hatta Ege
Denizi’ne kadar açıldılar. MÖ II. binlerde Afrika’daki Numidia ve İberia
(İspanya) kıyılarına ulaştılar. Cebelitarık Boğazı’na ilk ulaşan Tyr’li denizciler,
önlerinde uzanan uçsuz bucaksız denizi görünce dünyanın sonuna vardıklarını
sandılar. Avrupa ve Afrika (Ceuta) arasında yükselen kayalara Melkart’ın Sütunları adını verdiler.
Onlara göre tanrıları Melkart, bu sütunları yeryüzünün sınırlarını belirtmek
için kendi elleriyle dikmişti. Daha sonra dünyanın orada bitmediğini anlayınca
birçok kez Cebelitarık Boğazı’nı geçtiler. Ama boğazla ilgili bu düşünce
yaşadı. Grekler ve Romalılar bu kayalara Herküles
Sütunları adını verdiler.
Fenikeliler
MÖ I. binlerde Akdeniz’den çıktılar. VI. yüzyılda Kartacalı denizci Hannon, bugünkü Kamerun’a kadar Batı
Afrika kıyılarında ilerledi ve bize Grekçe çevirisi ulaşan bir metinde
yolculuğunu anlattı.
(Diakov, V. ve S. Kovalev. İlkçağ Tarihi Cilt 1. S: 165’ten
kısaltılarak alınmıştır)
Kaynak 3:
Hannon’un Batı Afrika’daki rotası
ÇALIŞMA SORULARI
1. Kartacalılar
ilk kez gördükleri ve tanımadıkları siyah Afrikalılara Etiyopyalı diyorlar. Bir coğrafya haritasından Etiyopya’nın yerini
bularak, yerlilere bu ismi vermelerinin doğru olup olmadığını tartışınız.
2.
Karşılaştıkları bir canlı türünün goril olduğunu düşünüyorlar. Gorillerin yaşadıkları
coğrafi alanların nereleri olduğunu bulunuz. Buna göre Denizci Hannon, nerelere
kadar gitmiş olabilir? Bu bilgi kaynak 3’te gösterilen bilgi ile çakışıyor mu?
3. İlkçağ
’da Hannon gibi keşif gezisine çıkmış birçok denizci olabilir ama biz onlar
hakkında bilgi sahibi değiliz. Nedenleri üzerinde düşününüz.
4.
Kaynaklardan yararlanarak Gemici Hannon’nun Batı Afrika Seyahatini konu alan
bir çizgi roman yaratınız. Bu roman bilim kurgu türünde olabilir. Güzel
çizmeniz şart değildir, çöpten adamlar yaparak da çizebilirsiniz. Çizdiğiniz
figürleri balonlar çıkartarak konuşturmayı da ihmal etmeyiniz.
5. Kaynak
1’deki metin 10.yüzyılda kalma yazılı bir belgedir. Günümüz insan hakları ilke
ve normlarını dikkate aldığımızda özellikle cinsiyetçilik, ayrımcılık vb.
açısından sorun olduğunu düşündüğünüz yerler var mı? Tartışınız (anakronizm problemini de hatırlayarak).
***
* Fenike serisindeki diğer çalışmalara bkz.
Fenikelilerin Kökeni Sorunu
http://tarihegitimi.blogspot.com.tr/2016/04/fenikelilerin-kokeni-sorunu_40.html
Fenike Tarihini ve Kültürünü İncelemek
http://tarihegitimi.blogspot.com.tr/2016/04/fenike-tarihini-ve-kulturunu-incelemek.html
Levant (Doğu Akdeniz) Coğrafyasını Tanıma
http://tarihegitimi.blogspot.com.tr/2016/04/levant-dogu-akdeniz-cografyasn-tanma.html
**Çalışmada kullanılan kaynaklar için bkz.
* Fenike serisindeki diğer çalışmalara bkz.
Fenikelilerin Kökeni Sorunu
http://tarihegitimi.blogspot.com.tr/2016/04/fenikelilerin-kokeni-sorunu_40.html
Fenike Tarihini ve Kültürünü İncelemek
http://tarihegitimi.blogspot.com.tr/2016/04/fenike-tarihini-ve-kulturunu-incelemek.html
Levant (Doğu Akdeniz) Coğrafyasını Tanıma
http://tarihegitimi.blogspot.com.tr/2016/04/levant-dogu-akdeniz-cografyasn-tanma.html
**Çalışmada kullanılan kaynaklar için bkz.
Bu çalışma "Uygarlıklar Tarihi 1 Öğrenci ve Öğretmenler İçin Çalışma Kitabı" için hazırlanmış ve orada yayımlanmıştır.
Yazar adı belirtilmeden, aktif link verilmeden kullanılamaz, alıntılanamaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder